Eğlence
Alacağım Varsa da Almayacağım! Black Friday Safsatası Yeter Artık!
Amacım kapitalizmi tartışmak değil. Elbette bir tüketim toplumunda yaşıyoruz ve bu tüketim toplumu bize daha fazla alışveriş yaptırmak için elinden gelen her şeyi yapıyor. Ancak bazı kampanyalar Türkiye tüketicisi için çok ‘zorlama’… ‘Black Friday’ çılgınlığından bahsediyorum.ABD’de yıllardır var olan bu Black Friday meselesi Türkiye’yi de sarmış durumda. Amerika’da her yıl Kasım ayının son perşembe gününde kutlanan Şükran gününden sonraki cuma tüm markalar çılgın indirimler yapıyor bu gün de ‘Black Friday’ olarak adlandırılıyor.
Yani Black Friday bir tür alışveriş festivali. Amerikan toplumu bu indirimleri o kadar dört gözle bekliyor ki her yıl haberlerde mağazalarda oluşan izdihamları, çılgına dönmüş insanları okuyoruz.Black Friday işi son yıllarda Türkiye’deki markaları da heyecanlandırmış olacak ki onlarca marka 24 Kasım günü büyük indirimlere gidiyor. Ancak iş çığırından çıkmış durumda. Sokakta gezerken etrafta gördüğümüz panolarda, internette gezinirken önümüze çıkan neredeyse her reklamda ‘Black Friday’ ilanı görüyoruz. ‘Akılalmaz indirimler, çılgın indirimler, şoke eden indirimler’ içimize fenalık getirmiş durumda. Üstüne üstük geçen yıl Black Friday’de bazı internet mağazalarının fiyatları önce yükseltip sonra indirdiğini de biliyoruz. Bu reklam çılgınlığı sadece markalar tarafından değil basın organları tarafından da destekleniyor. Günlerdir ekonomi sayfalarında Black Friday haberleri okuyoruz. Ortalama okur hangi markanın bu güne nasıl hazırlandığı bilgisine sahip. Hatta durum o kadar abartıldı ki Hürriyet’in hepsiburada.com’da daha çok alışveriş yaptırmak için yaptığı özel ‘haberinde’ Doğan Hızlan, Ertuğrul Özkök, Melis Alphan, Cengiz Semercioğlu gibi yazarlar Black Friday’de neleri almayı planladıklarını anlattılar. Peki biz buna maruz kalmak zorunda mıyız?
haklısınız