Sağlık

MEME KANSERİ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanserinin değiştirilebilen ve değiştirilemeyen risk faktörleri bulunuyor. Sağlıklı beslenme, alkol ve sigaradan uzak durmak ve hareketli bir yaşam tarzı değiştirilebilen risk faktörlerini oluştururken, meme kanserinin görülme yaşının da oldukça düştüğü gözlemleniyor. Farklı tarama ve tanı yöntemleri ile erken teşhis edilebilen meme kanseri, günümüzde gelişmiş cerrahi ve onkolojik tedaviler sayesinde tam olarak tedavi edilebiliyor. 

 

Meme kanseri nedir?

Meme kanseri, meme dokusunu oluşturan süt bezecikleri ya da sütün iletimini sağlayan süt kanallarındaki hücrelerden gelişen bir tümördür. Kısacası meme dokusunda yer alan hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalması ve kanserli hücre yapılarının ortaya çıkması olarak tanımlanabilir. Tüm dünyada kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. İstatistiklere göre her 8 kadından biri hayatının bir döneminde meme kanserine yakalanmaktadır. Genellikle 50’li yaşlarda sık görüldüğü düşünülse de, günümüzde daha erken yaşlarda meme kanseri ile karşılaşılmaktadır. Meme kanseri erkeklerde de ortaya çıkabilmektedir. Her 100 kadına karşı 1 erkekte meme kanseri görülmektedir. 

 

Meme kanseri nedenleri nelerdir? 

Tam ispatlanmamış olmakla birlikte, sıralanabilecek meme kanseri nedenleri bulunmaktadır. Meme kanseri risk faktörleri önlenebilir yani değiştirilebilir ve değiştirilemeyen olarak iki başlıkta değerlendirilmektedir. Sigara, alkol tüketimini azaltmak, hareketli yaşam tarzı, ilaç (hormon) kullanımı ve sağlıklı beslenme değiştirilebilir risk faktörlerini oluştururken; yaş, cinsiyet, meme dokusunun kendi yapısı ve aile öyküsü değiştirilemeyen faktörler arasında yer alır. 

Ailesel faktörler (Genetik geçiş yüzde 10-15):  Ailesinde birinci derece bir yakını veya ikiden fazla ikinci derece yakını meme kanseri olan kadınlarda BRCA1 ve BRCA 2 genetik testlerin yaptırılması faydalı olmaktadır. Topluma göre bu testleri pozitif olan hastalarda meme kanserine yakalanma riski daha yüksektir. 

Önerilen Yazı  Tek Kullanımlık Tıbbi Malzemelerin Kullanım Sıklığı Giderek Artıyor

Erken adet görme ve geç menopoza girme: Meme kanseri hormon bağımlı, özellikle östrojen bağımlı bir kanser türü olduğu için hormonal durumun tetikleyici rol oynadığı düşünülmektedir. Yani bir kadın ne kadar östrojene maruz kalırsa meme kanseri gelişme riski de o kadar artmış olur. Doğum yapan kadınlarda adet görmediği sürelerde dikkate alındığında hormon maruziyeti azalmaktadır. Bu durum meme kanseri riskini azaltmaktadır ve emzirme süresinin de uzun oluşunun da kanser riskini azalttığı düşünülmektedir. 

Uzun süre östrojen tedavisi görmek: Özellikle östrojen içeren doğum kontrol hapları veya çok sayıda tekrarlanan tüp bebek denemeleri, menopoz belirtilerini azaltmak için dışarıdan östrojen alınması meme kanseri olasılığını artırabileceği düşünülmektedir. 

Obezite ve hayvansal yağların fazla tüketimi: Beslenme tarzı, meme kanseri ile ilişkilendirilmiştir. Örneğin Japonya ve Güney Koreli kadınlarda düşük hayvansal gıdalarla beslenilme şekli nedeniyle, yüksek hayvansal gıdalarla beslenen Amerikalılara göre meme kanseri daha az görülmektedir. Japonya ya da Güney Kore’de doğup çocuk yaşta Amerika’da büyüyen kadınlarda ise risk eşitlenmektedir. Bu da beslenme tarzının önemli olduğunu göstermektedir. 

Alkol tüketimi: Hem toksik etkisi hem de yağ hücrelerinin sayısını ve büyüklüğünü artırması nedeniyle obeziteye yol açtığı ve meme kanserine zemin hazırladığı düşünülmektedir. 

Sigara: Toksik kimyasal etkisi ve oksijenasyonu azaltması nedeniyle ispat edilmese de risk faktörü olarak görülmektedir.

Doğum yapmamış olmak: Östrojen maruziyet süresi nedeniyle meme kanseri riskini artırabileceği öngörülmektedir. 

40 yaş üzerinde olmak: Son yıllara kadar meme kanseri vakalarının özellikle neredeyse yarısı 40 yaş üzerinde görülürken, günümüzde 30-40 yaş arasında da görülme sıklığı artırmıştır. 

 

Meme kanseri belirtileri nelerdir?

Meme kanseri belirtileri şu şekildedir:

Önerilen Yazı  Evde Doğal Diş Macunu Nasıl Yapılır?

-Memede ele bir kitle ya da şişlik gelmesi 

-Meme başından kendiliğinden akıntı gelmesi

-Koltuk altında ele şişlik gelmesi 

-Meme derisinde yara oluşması 

-Meme başında kabuklanma ve kaşıntı 

-Meme derisinde çekinti ve şişme (ödem)

 

Meme kanseri teşhisinde hangi yöntemler kullanılır?

Tanı yöntemlerinde öncelikle kişinin kendi kendini muayene etmesi ve uzman hekim tarafından meme muayenesi yapılması büyük önem taşır. Bunun dışında tanıda aşağıda ifade edilen yöntemler kullanılabilmektedir. 

Mamografi: Meme hastalıklarının tanısında ve meme kanserinin erken saptanmasında etkinliği kanıtlanmış bir yöntemdir. Memenin x ışını kullanılarak özel yumuşak doku tekniği ile elde olunan film görüntüsüdür. 

Ultrasonografi: Memede kitlenin araştırılması ve lezyonun karakterini belirlemede vazgeçilmezdir. Dokudan ses dalgası yansımasına dayalı bir testtir. Ele gelen ya da mamografi ile görülen lezyonun boyutu, kenar düzeni, sıvı ya da katı olması gibi bilgiler verir. 

Galaktografi: Meme başından süt kanallarına ilaç verilerek kanalın yapısının görüntülenmesidir. En çok meme başı akıntılarında uygulanabilir. 

Meme MR: Meme görüntülemesinde primer yöntem ultrasongrafidir. MR ise memenin hem yapı- şekil hem de fonksiyonu ile ilgili bilgi veren bir üst yöntemdir. 

Tomosentez: Yeni nesil bir teknik olup, 3 boyutlu mamografi gibi tanımlanabilir. 

Pet-CT: Her hastaya kesinlikle önerilmeyen evre 3. Ve 4.  meme kanseri tanılı hastada evreleme yani organlara ve diğer alanlara yayılımı değerlendirmede kullanılan bir testtir. 

İğne biyopsisi: İnce iğne biyopsisinde hücresel düzeyde alınan örnek, kalın iğne biyopsisinde ise kitleden alınan doku örneğinin incelenmesidir. 

Stereotaksik biyopsi: Kitlenin yerinin özel cihazla tespit edilip tam o noktadan örnek alınmasıdır. 

Stereotaksik işaretleme: Özel bir cihaz ile şüpheli alanın görülüp oranın ince bir tel ya da radyoaktif madde ile işaretlenmesidir. 

Önerilen Yazı  Diyet Yapanların Dikkat Etmesi Gerekenler

Cerrahi biyopsi: Ameliyathanede kitlenin çıkartılarak mikroskop altında incelenmesidir. 

 

Meme kanserinde tedavi yöntemleri nasıl uygulanır?

Meme kanserinin standart tedavi yöntemleri; cerrahi tedavi, kemoterapi, radyoterapi ve hormonal tedavidir. 

Cerrahi tedavi mastektomi ve meme koruyucu cerrahi olarak iki ana başlık altına değerlendirilir. Her iki yöntemde de koltuk altı lenf nodlarının durumuna göre, koltuk altı lenf nodunun diseksiyonu ya da sentinel lenf nodu ( sadece örnekleme) işlemleri yapılır. Mastektomi tekniği derisi ile birlikte meme dokusunun alınması ve herhangi bir ilave işlem yapılmadan tamamlanması ya da meme derisini, meme başı aveolayı koruyarak tümörlü doku ile birlikte meme dokusunun alınması ve implant ya da öz doku ile eş zamanlı rekonstrüksiyonu veya risk durumuna göre meme başını da alarak, ancak derisini koruyarak meme dokusu ve tümörel kitleyi çıkarıp implant ya da öz doku ile rekonstrüksiyonu şeklinde yapılmaktadır. 

Meme koruyucu cerrahisi ise kanser cerrahisi prensiplerinden taviz vermeden, memenin tamamı alınmadan, sadece kanserli dokunun cerrahi sınırları temiz olacak şekilde alınmasıdır. Koruyucu meme cerrahisi; kadranektomi, lumpektomi, tümerektomi, parsiyelmastektomi, segmentel mastektomi ve daha güncel olarak onkoplastik meme cerrahisi gibi işlemleri kapsar. 

 

Meme kanserinden korunmak mümkün müdür? 

Risk faktörlerinden kaçınarak, düzenli kendi kendine meme muayenesi ile doktor muayenesini aksatmayarak, aynı zamanda düzenli tarama ve takipleri yaptırarak meme kanserinden korunmak ya da erken dönemde yakalanmasını sağlamak önemlidir. 

 

Kendi kendine muayene nasıl ve ne sıklıkta yapılmalıdır?

Özellikle adetin başlangıcından sonraki hafta banyo sırasında kişi kendi meme dokusunu kontrol etmelidir. Amaç, cilt ile kaburga arasında sertliği hissetmeye çalışmaktır. Her adet dönemi sonrasında yapılması önerilir. 

Related Articles

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uluslararası evden eve nakliyat tabloplus.com ekotablo.com
Close